Merhaba!

Ben İpek… Ayvalıklıyım ve İzmir’de yaşıyorum. Meslektaşım Özgür ile evliyim, bir kızımız var. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi bölümü 2005 yılı mezunuyum. 2019 yılında aynı bölümde yüksek lisansımı tamamladım. Ziraat Mühendisleri Odası, Tarım Ekonomisi Derneği ve Karşıyaka Akademi Zihinsel Engelliler Derneği (KAZED) üyesiyim.

2004 yılında stajyer olarak başladığım Denizbank Tarım Kredileri Ar-Ge Departmanı 2006 yılında ilk iş yerim oldu. 2009 yılına kadar bu kurumda çalışmaya devam ettim ama İstanbul’a taşınmak zorunlu hale gelince, İzmir’de kalmak için iş değiştirdim…

Şansa bakın ki o yıl Anadolubank “Tarım Kredileri Bölümü”nü kurmaya karar verdi. 2009 ağustos ayında bu kuruma transfer oldum. 2019 ağustos ayına kadar da Tarım Kredileri Tahsis Departmanı’nda görev yaptım.

Bankacılık yaptığım süre boyunca; tarımsal ürünlerin maliyet ve karlılık analizlerinin yapılması, kredi limitlerinin belirlenmesi ve takip edilmesi, sektör ve ürün raporlarının hazırlanması, tarımsal kredi talebinde bulunan müşterilerin teknik değerlendirmelerinin ve kredi incelemelerinin yapılması, tarımsal kredi teminatı olan gayrimenkullere ait ekspertiz raporlarının takibi ve değerlendirmesi ve kurum içi eğitmenlik gibi görevler üstlendim. Çalıştığım süre boyunca mesleğimi tam anlamıyla yapabiliyor olmanın avantajını yaşadım ve çok büyük keyif alarak çalıştım.

Tabi ki bankaların çalışma koşulları oldukça yorucu oluyor. Yıpranmadım desem yalan söylemiş olurum. Geçen yılları çekilir kılan en önemli nokta mesleğime ve yaptığım işe duyduğum bağlılıktı. Birlikte çalıştığım ekip arkadaşlarımın da boğucu ortamları ferahlatan varlıklarını es geçmeyelim…

Zaman geçtikçe şartlar ağırlaştı, yaptığım işin tanımı biraz daha “bankacılığa” kaymaya başladı. İşte o dönemlerde mesleğimden uzaklaştığım hissine kapıldım. Bunu asla istemiyordum. O zaman “ben de ne yapabilirim?” derken bu blog fikri çıktı ortaya. Sitenin adından başka bir şey yoktu ilk başta… ama hayallerim çoktu!

Sonra çalışma saatleri daha da uzadı, ülkenin ekonomik iklimiyle işler yön değiştirdi ve tabi ki bankanın karlılık beklentilerine göre politikalar güncellendi. Tam da bu günlerde hamilelik haberi geldi…

Doğumdan sonra eşimle çok konuştuk… hem edindiğim mesleki deneyimi farklı şekillerde değerlendirmek hem de doğan bebeğime kendim bakabilmek için (düşününce çok da zorlanmadan) işten ayrılma kararı aldım. Çoğun insan için Müdür Yardımcılığı pozisyonunu bırakmak hem de kurumsal bir firmada pek mantıklı değildi. Ama için için bunun doğru olduğuna inandım. Şans bu ya; işten ayrılmamın üzerinden tam bir yıl geçti ki banka İzmir’deki yapılanmasını İstanbul’a taşıma kararı aldı. Tarih tekerrür ediyordu ama bu sefer ben başka bir noktadaydım…

Gezmeye, okumaya, bildiklerimi paylaşmaya, el işleri yapmaya, yemek pişirmeye, sayısı çok fazla olmayan ama hayatımıza renk katan dostlarla vakit geçirmeye, spiritüel konuları araştırmaya ve illaki tarımla dair her konuda yeni şeyler öğrenmeye büyük iştah duyarım.

Bir de artık bu blog var! Elim erdiğince, bilgim yettiğince gözlemlerimi buradan sizlerle paylaşmaya çalışacağım…

Dilerim hem keyifli hem de yararlı paylaşımlara, etkileşimlere vesile olur.

24.12.2020 / Ayvalık